Aynı masada karşılıklı otururken gözlerinin içine bakmadığımız insanların tweetlerini beğenmekle ve RT etmekle meşgulüz.
Hepimiz sosyal medyada günaydın mesajlarını boşluğa atıyor, yolda yürürken biri selam verse, garipsiyoruz.
Aynı masada karşılıklı otururken gözlerinin içine bakmadığımız insanların tweetlerini beğenmekle ve RT etmekle meşgulüz.
Hepimiz sosyal medyada günaydın mesajlarını boşluğa atıyor, yolda yürürken biri selam verse, garipsiyoruz.
bazen,
bazı konuları
zihninden çıkartmalı,
bazı insanları,
kafaya takmayı bırakmalı…
hayatın sadeliğine yol almalı,
hayatından çıkartmayı denemeli insan…
bazen
sırtına gereksiz yükler yüklersin,
o yüklerin
en zor zamanlarda
sana yardım edeceğini sanarsın,
yanılırsın
hep yanılırsın!
Bazen,
yanılacağını bilirsin de,
belki de
yanılmak için taşırsın o yükleri sırtında
hayat yüzüne çarpsın istersin
Kendine söyleyemediğin
ve
cesaret edemediğin gerçekleri!
hayatın yüzüne vurması için
dua edersin…
Bazen yaşadığım hayatın olabilecek en iyisi olduğunu düşünürken,
Bazen en dibe batıyorum,
Bu döngü hiç değişmiyor.
Bazen gökyüzünde salınmak kadar keyifli her şey,
Bazen bataklıktan çıkmaya çalışmak gibi, yorucu ve imkansız!
Bazen tüm yükleri üzerinde taşıyabilecek gibi hissederken,
Hiçbir el tutmazsa elini, adım bile atamıyor insan bazen….
Bazen en güzel şarkılar dilime dolanırken,
Bazense uğultularla dolu bir karanlıkta buluyorum kendimi
Hayallerim var bazen, rengarenk!
Bazense hayattaki renkleri dahi göremiyorum…
Ağaçların yaprakları,
Gözlerinin yeşili,
Kırmızı sandığım güllerin
rengi dahi simsiyah bazen…
Korkuyorum, bazen öyle çok korkuyorum ki,
Gözlerinin rengi bir daha yeşil,
Ağaçların yaprakları rengarenk,
Güller kırmızı olmayacak gibi hissediyorum.
Bu anlarda kalbim öyle hızlanıyor ki,
Kalp atışlarımın sesi tüm sesleri bastırıyor bazen,
Bazen onları dinlemiyorum sanıyor insanlar,
oysa duymuyorum bile, bilmiyorlar!
Kalbim belki de bir an önce çıkmak için bu bedenden,
ya da bir el uzatmak için bataklığıma,
çıkartmaya çalışmak için beni,
çırpınıyor!
Bazen yaşadığım hayatın olabilecek en iyisi olduğunu düşünürken,
Bazen en dibe batıyorum,
Bu döngü hiç değişmiyor.
Hiç değişmiyor,
Hiç!
Sanırım
farklı olan
farklılaşan
ilgimi daha fazla çekiyor
Kalben
bunlardan biri
ve bu yorumlaması
gerçekten
harika
İnsan koca bir hayat değil, günlerden oluşan ufak ufak hayatlar yaşar. Her yeni gün, yeniden doğuş, başlangıçlar demektir.
Dünkü sıkıntıların bugününüzü kirletmesine izin vermeyin
gözünüzdeki ışığı koruyun,
inanın,
çalışın,
gülümseyin,
sevin,
hoşgörün,
ve sabredin,
hayatın içinde farklı boyutlara geçecek ve müthiş bir haz duyacaksınız.
Bir hayal kurarsın,
hayat seni ona hazırlamak için önüne zorluklar çıkartır,
şikayet eder,
hayalini rafa kaldırırsın.
Üzücü….
İntihar kelimesini normal bir insandan fazla kullandığım doğrudur,
aslında bana uzak bir kelime ama bazen kendimi yakın hissediyorum.
Hayatta herkes, içindeki bazı boşlukları doldurmaya çalışıyor.
Ne ile doldurduğun karakterini oluşturuyor.
Acı, hüzün ya da tevazu?
Acı keder,
Hüzün mutsuzluk,
Tevazuysa mutluluk doğurur…
İnsan her şeyi kendinden biliyor,
kazancına öyle sıkı bağlanıyor ki, kendi kazandı zannediyor,
kaybettiğinde öyle parçalanıyor ki, arkasındaki hayrı göremiyor,
ölüm bu dünyadaki en güzel şey, yenilenmeyi ve sürekliliği sağlıyor,
ölüm bile güzelken, hangi sıkıntı mutsuz edebilir ki insanı,
ama arkasındaki hayrı görmediği sürece her kaybı kendinden bilir insan ve kendini parçalar,
hayatta hiçbir şeye kolay sahip olunmuyor!
öncelikle cesaretinizi ortaya koymalı
içtenliğinizi eklemeli,
dürüstlükle beslemeli,
disiplinle üstüne eklemeler yapmalı
ama en önemlisi her aşamasına sevgi katmalı insan…
ne az insan bunu başarabiliyor!
Oysa ki baksanıza hiç paradan(maddiyat) bahsetmedik,
İnsan, kendi değerli doğuyor,
Değerini kullanmadan, yitirmiş şekilde ölüyor,
Ne acı bir yaşam…
Siz siz olun kendi değerinizi para ile değişmeyin…
Emin olun, ne en zor anlarınızda ne de diğer tarafa giderken size hiçbir yardımı dokunmayacak….