Browsing Category

Şiirler

Şiirler

Haksızlık Değil Mi?

Aylardan Ekim
Pek de güneşli olmayan bir havada
Üzerine hafif kalın bir şeyler giymeye başlamışken
Yürürken yağmur ıslaklığında
Temmuzu düşünmek haksızlık değil mi?

Yaşamın içinde kaybolmuşçasına hissederken
ve hiç gelmeyeceğini düşünürken Temmuz’un
Tam da soğumaya başlamışken vücudun! yalnızlığın gölgesinde…
Üzerine hiç aşkın ışıltıları vurmazken
Zamanı suçlamak haksızlık değil mi?

Aşkın sıcak havalarla bağlantısını sorgularken
Yazın ardından esen ilk rüzgarların senin aşkını savurduğunu düşünürken
Aslında sonbaharın depresyon ayı olduğunu da biliyorken
Doğa’ya küfretmek haksızlık değil mi?

Bilmiyorsan;
Yaşamın döngüsündeki ahengi
Doğanın yazları açan çiçekler için kışın yaptığı hazırlıkları
Yağan yağmur altında sırılsıklam aşkı…
Haksızlık!

Şiirler

Hadi Eyvallah!

Yaşım ilerledikçe,
Hayat daha sert çaldıkça kapımı,
Acılarım derinleştikçe,
Susmayı öğrendim,
Sustukça içime yöneldim,
Kendimi tanımaya başladım,

Olgunlaşırken en çok susmayı öğreniyor insan,
Sessizliğin diliyle konuşmayı
İç sesiyle dansa tutuşmayı
Bazen söylemediklerinin, söylemekten daha önemli olduğunu görüyor,

Dil konuşmayı bırakınca, kalbin sesi duyulur,
Kalbe imkan tanımak lazım,
Kalpleri konuşturmak,
Gözlerin içindeki derinliğe yönelmek,
Ellerin sıcaklığında hayatın anlamını bulmak gerek,

Susmayı sevdikçe insan
Cümlelerini de kısaltır,
Eyvallah girer hayatına,
Sağlık olsunlar anlam kazanır
Olsun der bazen,
Hayırlısını diler gönülden,

O kısa cümleler ki
Nice anlatılmazı döker kalpten,

İçten bir Eyvallah!
Verilebilecek en iyi hediyedir yanında olana…

Hadi Eyvallah!

Şiirler

Konuşmakla, anlatmakla dolmuyor bazı boşluklar,

Konuşmakla, anlatmakla dolmuyor bazı boşluklar,
Yaşamak, yaşatmak gerek,
yaşamak, yaşatmak da yetmez,
Hissetmek, hissettirmek gerek,
En uçlarda,
Uçurumdan atlar derecede hissetmeli,
Kafası gözü yarılmalı,
Ölümü göze almalı hatta,
Olmuyorsa kolu bacağı kırılmasına izin vermeli

Konuşmakla, anlatmakla dolmuyor bazı boşluklar,
Susmalı, sessizliğin diliyle konuşmalı bazen insan
Öyle susmalı ki, o sessizlik boğmalı,
Nefesi kesilmeli,
Sessiz bir yere neden cenaze evi denir düşündünüz mü hiç?
Sessizliğin dilinden başkası anlatamaz o hisleri,
Nasıl anlatsın ki?
Dün akşam birlikte yattığın insanı, bir sonraki akşam toprağın altında yatırıyor ölüm,
Nasıl anlatılabilir ki bu acı?

Bazen, bazı acıları dolduramaz hiçbir şey,
Kabullenmek gerekir,
Boş bırakmak gerekir bazı yerleri,
Boşluğun kıymeti, dolmasından değerli olur bazen,
Acı ile beslersin o boşlukları, kıymetini korursun,
Sessizlik katarsın biraz,
Hayallerinden verir,
Umutlarından söküp boşluğa gömersin,
O boşluk onu korumak için kattığın her şeyden değerlidir…

Şiirler

Farklı yollarda aynı hikayeler yaşamıştık bilmeden…

Yüzünde çok tanıdık bir ifade vardı!
Sanki hayat,
beni ona hazırladığı gibi
onu da bana hazırlamıştı

farklı yollarda aynı hikayeler yaşamıştık bilmeden…

Yaşamlarımız öyle aynıydı ki,
acılarılarımız
hüzünlerimiz
mutluluklarımız
gülümsemelerimiz
ağlayışlarımız
kızgınlıklarımız
hepsi aynıydı onunla…

Fotoğraflar ruhu yansıtır demişti bir büyüğüm!
Sanki ruhlarımız aynıydı onunla,
sadece farklı bedenlere bölünmüş,
birleşmeyi bekliyor gibiydi,
Bakışlarımızın bu kadar benzemesi daha nasıl açıklanabilirdi ki?

O sonbahar akşamına kadar bunları hiç bilmeden yıllar yaşamış olmak çok üzse de beni
ilk gördüğüm anda, ruhum tanımış onu,
ve gökkuşağı renklerine bürümüştü hislerimi

Biliyorum ki o yıllar bizi birbirimize hazırlamış
olması gerektiği zamanda, olması gerektiği gibi olmuştu her şey
bize sadece yaşamanın keyfi kalmıştı…

Çökmüşlükler, Şiirler

Bir Yaz öğleden sonrası ya da yokluğunda bir Kış akşamı

Bir Yaz öğleden sonrası
Ege’nin eşsizliği içinde,
Sana şiirler yazmak,
Heyecanla sana koşmak,
Okumak
Sarılmak
Kokunu her bir yanımda hissetmek
Kollarının bana sarılışını film gibi izlemek
Sıcaklığınla mest olmak isterdim,

Yokluğunda bir Kış akşamı,
İstanbul’un kalabalık ve kokmuş havasında,
Elimde sigaram,
İçimde mutsuzluk,
Tüm hayallerim umutsuzluk,
Ben çöküntüler yaşarken,
Yaşadığımız güzel günleri dahi unutmuşken,
Bu kadar bitmiş hissetmek,
istemezdim….

Şiirler

İşte tam da böyle bir gecede ayrılmalıydık sevgili

İşte tam da böyle bir gecede ayrılmalıydık sevgili,
Gök delinmeli, melekler göz yaşı dökmeliydi,
İnatla şimşekler çakmalı, vazgeçirmek istemeliydi bizi,
Korkutmalı, ürkütmeliydi gök gürültüsü

İşte tam da böyle bir gecede ayrılmalıydık sevgili
Tüm İstanbul merak etmeliydi sel olan yağmurun sebebini
Islanmalıydı herkes, hissetmeli, paylaşmalıydı insanlar üzüntümüzü
Ağlamalıydı çocuklar çakan şimşeklerin korkusuyla

İşte tam da böyle bir gecede ayrılmalıydık sevgili,
Sel almalıydı tüm şehri, anılarımızı silmeliydi
Dokunduğumuz her yerden silinmeliydi parmak izlerimiz,
Yıkım olmalı, yarın yeniden doğmalıydı bu şehir,

İşte tam da böyle bir gecede ayrılmalıydık sevgili,
Yıldırımlar inmeliydi anılarılarımıza,
Suların silemediği anıları, yıldırımlar silmeliydi,
Tuz buz olmalıydı tüm anılarımız, yaşanmamış bir hal almalıydı

İşte tam da böyle bir gecede ayrılmalıydık sevgili,
Denizler dalgalanmalı, köpürmeliydi, vurmalıydı kayalıklara tüm kızgınlığıyla,
Ağaçlar devrilmeliydi rüzgardan, yapraklar solmalıydı, Sonbahar iyice çökmeliydi şehre,
Her şey ölmeliydi, yarın doğacak ilkbahara uyanmak için,

İşte tam da böyle bir gecede ayrılmalıydık sevgili,
Elektrikler kesilmeli, karanlıklar baslıydı şehri,
Şimşekler aydınlatmalıydı,
Korkmalı, göz yaşı dökmeliydi herkes,

İşte tam da böyle bir gecede ayrıldık senle sevgili,
Bütün bu felaketleri yaşadım yüreğimde, hissettim
Öldüm yeniden uyanmayı bekleyerek,
Senin canın sağolsun, mutlu ol!